Tarih ve Doğa
Kaş, Antalya iline bağlı, Akdeniz’in incisi olarak bilinen ve tarih ile doğanın mükemmel uyumunu barındıran bir ilçedir. 20. yüzyılın başlarında sessiz bir balıkçı kasabası olan Kaş, zamanla Likya uygarlığının mirasından kalma tarihi kalıntıları ve etkileyici doğal güzellikleriyle dikkat çekmeye başlamıştır.
Likya bölgesinin önemli bir parçası olan Kaş, deniz turizmi, doğa sporları ve tarihî zenginlikleriyle her yıl çok sayıda ziyaretçiyi ağırlamaktadır. Antalya şehir merkezinin yaklaşık 200 km batısında yer alan bu benzersiz ilçede, muazzam manzaralar ve sakin atmosfer, tatilcilerin yanı sıra doğa severlerin de ilgisini çekmektedir. Kaş, yalnızca kendi tarihi dokusuyla değil, çevresindeki küçük köyler ve kasabalarla da doğal zenginliklerini sunar.
Fethiye'ye yakınlığıyla da dikkat çeken Kaş, hem yerel yaşamın sakinliğini hem de turistik cazibeyi aynı anda barındıran nadir destinasyonlardan biridir. Tarih ve doğanın iç içe geçtiği bu eşsiz cennet, her yaş grubundan ziyaretçiye unutulmaz anılar vaat eder.
 |
| Seyir Terası / Kaş |
Kaşa ulaşmak için İstanbul istikametinden yola çıkacaklar için araçla seyahat en uygun seçenektir.
Araç ile Yolculuk:
Mesafe: Yaklaşık 840 km.
Süre: Araçla yaklaşık 12 saat.
Güzergah: İstanbul—Bursa—Afyon—Denizli—Antalya—Kaş rotası tercih edilir. Antalya’dan sonra Finike ve Demre yolunu takip ederek Kaş'a ulaşabilirsiniz. Yol boyunca benzersiz manzaralar size eşlik edecek.
Kaş Anfi Tiyatro:
M.Ö. 1. yüzyılda inşa edilmiş olan Kaş Anfi Tiyatro, Likya uygarlığının mimari deha
sını yansıtan önemli bir yapıdır. Deniz kenarına inşa edilen bu tiyatro, 4000 kişilik kapasitesiyle döneminin en büyüklerinden biri olmuştur. Yarım daire biçimli oturma alanları ve sahne düzeniyle antik çağdaki gösterilere ev sahipliği yapan tiyatro, bugün hâlâ tarihi atmosferini korumaktadır. Özellikle gün batımında, Akdeniz’in altın sarısı ışıkları eşliğinde burada vakit geçirmek, hem tarih hem de doğa severler için eşsiz bir deneyim sunar. Bu nedenle, Kaş Anfi Tiyatro mutlaka ziyaret edilmesi gereken yerlerden biridir.
Demre'den Kekova'ya Tekne Turları
Demre, Kekova'nın en yakın kara bağlantılarından birine sahip olup, bölgedeki birçok tekne turu bu kasabadan hareket eder.
Demre'nin sahilinde yer alan Çayağzı Limanı, genellikle bu turların kalkış noktasıdır. Buradan kalkan tekneler, Kekova Adası ve çevresindeki koyları gezmek üzere yola çıkar.
Demre (Myra) ve Kaleköy:
Demre, Noel Baba olarak bilinen Aziz Nikolaos’un yaşadığı antik bir kenttir. Myra Antik Kenti, Likya uygarlığının en görkemli yerleşimlerinden biri olarak kaya mezarları ve antik tiyatrosuyla hayranlık uyandırır. Aziz Nikolaos Kilisesi ise, mimari yapısı ve dini önemiyle Hristiyanlık tarihinin en önemli noktalarından biridir; kilisenin içindeki mozaikler ve freskler ziyaretçileri geçmişe götürür.
Kaleköy ise yalnızca tekneyle ulaşılabilen ve denizin ortasında yükselen büyüleyici bir Likya köyüdür. Burada, kaleye tırmanarak eşsiz manzarayı izleyebilir, köyün dar sokaklarında dolaşarak tarihi dokuyu hissedebilirsiniz. Simena Antik Kenti’nin bir parçası olan bu köy, doğa ve tarihin iç içe geçtiği benzersiz bir yerdir. Ayrıca, sahil boyunca sıralanan tarihi lahitler, ziyaretçilere adeta geçmişin bir yansımasını sunar.
Akvaryum Koyu:
Akvaryum Koyu, berrak turkuaz suları, sakin atmosferi ve doğal güzellikleri ile tekne turlarının vazgeçilmez duraklarından biridir. Yüzme, şnorkelle dalış ve doğa yürüyüşleri yapmak için mükemmel bir yer olan bu koy, ziyaretçilere hem dinlendirici hem de keşif dolu bir deneyim sunar. Hem su altı hem de kara tarafındaki doğal zenginlikler, Akdeniz’in en güzel köylerinden birine gitmek için harika bir sebeptir.
Korsan Mağarası:
Efsanelere konu olan bu mağara, doğal yapısı ve mistik atmosferiyle ziyaretçilerini büyüler. Antik dönemlerde korsanların sığınak olarak kullandığına inanılan mağara, tarihi hikayeleri ve etkileyici oluşumlarıyla dikkat çeker. Mağaranın içindeki renk oyunları ve denizin eşsiz yansıması, fotoğraf meraklıları için harika kareler sunar. Özellikle yaz aylarında yapılan tekne turlarında mağaraya uğramak, Akdeniz’in büyüleyici doğasına tanıklık etmek isteyenler için vazgeçilmez bir deneyimdir. Mağaranın serin suları, sıcak yaz günlerinde yüzme molası vermek için de ideal bir fırsat sunar.
Kekova Batık Şehir:
Kekova Batık Şehri'nin en dikkat çekici özelliği, su altındaki kalıntılardır. Kekova Adası'nın çevresinde, gemi batıkları, antik evlerin temelleri, kaya mezarları ve daha birçok arkeolojik kalıntı su altında yer almaktadır. Ziyaretçiler, su altı turlarında bu yapıları görmek için şnorkelle veya dalışla keşif yapabilirler. Dalgıçlar için özel turlar düzenlenmekte olup, bu turlar Kekova'nın tarihî zenginliklerine daha derinlemesine inme imkanı sunar.
Simena:
Kaleköy’ün bir parçası olan bu antik köy, tarihi kale kalıntıları, Likya lahitleri ve panoramik manzaralarıyla büyüleyicidir. Simena, yaz aylarında oldukça fazla turist çeker. Bu nedenle, daha sakin bir ziyaret deneyimi için ilkbahar ve sonbahar ayları ideal olacaktır. Bu mevsimlerde, hem hava koşulları hem de deniz suyu sıcaklıkları oldukça uygun olup, köyün ve çevresinin tadını daha rahat çıkarabilirsiniz.
Kaşta Yemek ve İçme
Yerel Lezzetler:
Zeytinyağlılar, Akdeniz mezeleri ve taze deniz ürünleri mutlaka denenmelidir. "Ahtapot Izgara" ve "Kırmızı Karides" öne çıkan yemeklerdendir. Ancak bölgedeki restoranların fiyatlarının genellikle yüksek olduğunu belirtmek gerekir. Buna karşın şehir merkezinde zincir marketlerin bulunması, daha ekonomik seçenekler arayanlar için alternatifler sunmaktadır.
Kaşta Konaklama
Kaş’ta konaklama imkanları genellikle butik oteller, apart daireler ve pansiyonlardan oluşur. Büyük otellerden ziyade samimi ve sakin bir ortam sunan bu konaklama seçenekleri, hem aileler hem de bireysel gezginler için idealdir. Özellikle apart oteller, ekonomik ve rahat bir konaklama arayanlar için tercih edilebilir.
Kaşta Yapılabilecek Aktiviteler
Akdeniz'in benzersiz su altı dünyasını keşfetmek isteyenler için dalış merkezleri bulunur. Caretta carettaları görme ihtimaliniz yüksektir.
Yamaç Paraşütü:
Yamaç paraşütü, her macera severin yaşaması gereken özel bir deneyim. İlkbahar ve yaz aylarında, Likya’nın büyüleyici manzarasına karşı yapılan uçuşlar, doğayla iç içe adeta bir özgürlük hissi uyandırıyor. Gökyüzünde süzüldükçe, dağların zirveleri, yeşil vadiler ve berrak denizle çevrili bu bölgeyi farklı bir bakış açısıyla görmek, unutulmaz bir deneyim sunuyor.
Ege’nin doğası ve tarihî zenginlikleri, uçuş sırasında farklı açılardan gözler önüne seriliyor. Özellikle babadağ’dan yapılan uçuşlar, dünyanın dört bir yanından gelen ziyaretçilere unutulmaz bir manzara vaat ediyor.
Kaş'ta geçirdiğiniz tatil anılarınızı bizimle yorumlarda paylaşın! Keşfettiğiniz özel yerler ve unutulmaz anlar için fikirlerinizi duymak isteriz.
Yorumlar
Yorum Gönder